Kimya eksi, fizik artı / The K 2

Bu ilk oluyor. Yani 16 bölümlük dizide 14 bölüm izleyip de, son iki bölümü dört ay bekletmekten söz ediyorum. Bitirmek bir türlü içimden gelmedi. Sırf yazıyı yazabilmek için son iki bölümü izledim. Demek ki benim için kimya çok önemli. Söz konusu olan Ji Chang Wook ise fizik öne geçiyor pek çoğumuz için, ama işte bir çiftte kimya yakalayamamışsam, üstelik başrollerden biri oyunculuk açısından aksıyorsa, o diziyi ittire kaktıra izlemeye çalışıyorum. Çoğu kez de hiç kimsenin yüzü suyu hürmetine izlenmiyor.

Aslında Healer sevdiğim dizilerdendir. Ji Chang Wook’un oradaki aşık, sevgi muhtacı hallerini hala ara sıra açıp izliyorum. Hem cool  Seo Jung-Hoo, hem de şapşal Park Bong Soo pek sevimlidir. Bu dizi başlamadan önce Ji Chang Wook’un bir arabanın arkasında gömlek değiştirdiği görüntüler dönmeye başladı :

 

 

Ardından dizi başladı.  Başroller Ji Chang Wook ve Im Yoona dışında Song Yoon Ah ve Jo Sung Ah ön plana çıkıyordu. Bir süre sonra Im Yoona’nın soğuk ve bence ruhsuz oyunu yanısıra alkışlanacak performansıyla dizinin hala güzel ajumması Song Yoon Ah herkesin diline düştü. Hatta başrol kadın oyuncudan beklenilen performansı alamayan  ve çiftin arasındaki kimyayı yakalayamayan izleyici Ji Chang Wook ile ajummayı shiplemeye başladı. Durum o kadar vahimdi yani.

Şimdi biraz daha detaya girmeden konuyu özet geçelim. Senarist Jang Hyuk Rin Yong Pal‘ın senaristi. O dizide de Kim Tae Hee vardı, hiç sevmem. Joo Won’un hatrına diziyi izledim. Kız uyanana kadar iyiydi, bir uyandı dizi şeye sardı. Bir de rezil final yapıp üzerine tüy diktilerdi.İki dizide de oynayan şöyle bir ahjussi vardı :

 

Kim Je Ha ( Ji Chang Wook ) K2 adıyla tanınan eski bir paralı askerdir.Irak’ta bulunduğu sırada çevirmen sevgilisi öldürülmüştür.

Kaçak olarak dolaştığı sırada  peşindekilerden kurtulmaya çalışan Ko An Na ile karşılaşır.O da başkanlığa oynayan babasını gizlediği kızıdır ve üvey annesinin tehditleriyle bir  kilisede kapalı tutuluyor ve sık sık kaçıyordur. Bu noktada dizi Yong Pal ile benzerlik gösteriyor. Kız orada ilk bölümlerde uyutuluyordu, burada da hapsediliyor. Kız,  üvey annesinin  ( Song Yoon Ah ) asıl annesini öldürdüğünden emindir. Üvey anne aynı zamanda çok nüfuzlu bir chaebol kızıdır. Olaylar öyle gelişir ki Je Ha kadının koruması olur. Daha sonra kızı da koruyacaktır. Kızın annesinin ölümü, Je Ha ‘nın eski sevgilisinin ölümü, başkanlık yarışında dönen dolaplar ve arada verilmeye çalışılan aşk, bu arada teyzemizin Je Ha’ya yaklaşımı dizinin konusudur.

 

Tüm dizi boyunca şu yukarıdaki kedi yavrusu ile Je Ha sahnesi tek ilgimi çeken sahne oldu diyebilirim. İkisi de çok sevimliydi. Yoona bence soğuk bir kız. Güldüğünde bile içim üşüyor. Teyzeye gelince , iyi oynuyordu ama sinir illeti bir karakteri canlandırıyordu. Ji Chang Wook ile shiplemek için de çok acımasız olmak gerekiyor. Yazık değil mi gepegenç çocuğa ?

Tabii ben böyle düşünüyorum diye herkesin aynı hissettiğini düşünmeyelim. İkiliyi çok yakıştırıp, bir güzel shipleyenler de oldu. Ben Yoona’yı gördükçe Park Min Young’un o içten gülüşünü daha çok aradım.

 

 

Teyzemiz

 

 

 

Başta az kalsın kadını boğazlıyordu 🙂

 

Sonra korumalara kalktı.

Diziyle ilgili en komik şey senaristin teyze ile Je Ha’nın shiplenmesini duyup biz o ikiliye romantik sahneler yazmadık demesiydi ki, külliyen yalandı. Yahu bir Kore dizisinde şemsiye sahnesi, kurtarma sahnesi filan  varsa bir şekilde romantizm de vardır. Je Ha’nın kadının boğazına silah dayadığı sahnede bile acayip bir gerilim vardı. Elektrik var aralarında diyenler ( en azından kadın kaç volttu bilemiyorum ) yanılmıyordu. Ben şahsen bildiğiniz gibi çok yaş farkından hoşlanmıyorum. Baktım kadın 73 doğumluymuş. 3 yaş değil beş yaş değil, 14 yaş fark var. Gerçi gerçek hayatta bu tip şeyler olmuyor mu, oluyor. Kadın da hala çekici, güzel, ama  oğlum olsa teyzesi yaşında biriyle çıkmasını istemem yani. . .  Kadın durup durup yazdı resmen çocuğa, senarist ve yapımcı alooo,  bu neyin reddidir ? 15. bölümde de ayrılırlarken kadının adamla olan her sahnesi romantik bir biçimde verildi. Niye saçmalıyorsun ? Haa tabii benim başrol oyuncum oynayamıyor, o yüzden iyi oynuyor diye teyzeye sahne yazdık diyemediler herhalde. Bu Ji Chang Wook’a da Ji Sung uğursuzluğundan bulaştı sanırım. Adamcağızlar mis gibi oynuyor, yanlarında idoller. Hani idol dediğin de Do gibi, Yoochun gibi oyun çıkaran idol olsa neyse. Kadın idollerin oynayabilenleri de zaten şarkıcılığı bırakıp oyuncu olmuş. Kim mi, Seo Hyun Jin, Yoon Eun Hye, Hwang Jung Eum. Kalanlardan bir tek Jung Eun Ji’yi beğeniyorum. IU da çok batmıyor. Gerisinin çekiver kuyruğunu. Çocuğumuz yakında askere gidecek döndüğünde adam gibi kadın oyuncularla aksiyon dışında dizilerde oynar inşallah diyorum.

Şimdi aklımdaki bir iki sahneyle ilgili yorumlarımı yazayım. Banyoda dövüş sahnesi tamamen kadın izleyiciye oynuyordu, bence çok da gerekli değildi. Ama dizinin aksiyon sahneleri iyi kotarılmıştı, Ji Chang Wook artık aksiyon içeren dizi istemiyormuş, üzerine yapıştı adamın tabii, ama başarılı olursan neden aranmayasın. Aksiyon sahneleri çok olunca adam dizinin yüzde sekseninde yüzü gözü kan revan, yaralı bereli gezdi.

 

 

Dizi için yapılan fake dövmeler fena değildi :

 

Irak sahneleri ve eski sevgili tam anlamıyla gerçekçilikten uzaktı bence. Bir kere o masmavi gözler lens gibi duruyordu da, hangi Arap kızında o renk göz var ? Bu Rania denen kicibenin çok iyi Korece bilmesi ve Pop gruplarına hayran olması filan anlaşılır bir şey de, o evlilik lafını duyunca hemen örtüsünü çıkarıp çocuğu öpmesi hoş bir şey miydi sizce ? Üstelik çocuk da kağıt üzerinde evlenelim kaçabilmen için, hoşuna gitmezse başka yere gidersin demiş. Yani  muhatabın Ji Chang Wook olunca her yol Kore demeye mi getiriyorlar. Bence saygısızlıktan başka bir şey değil.

Çoğu izleyicinin beğendiği ramen sahnesini ben pek beğenmedim. Paralı asker olan bir adamın Park Bong Soo tepkileri pek gerçekçi gelmedi bana. Ki Healer’daki karakter de asıl karakteri gizlemeye yarayan bir araçtı. Biz Ji Chang Wook’un gerçek halinin böyle şapşirik olduğunu bildiğimiz için dizide bu hareketleri görünce yakıştırıyoruz. Ama yazılan karaktere uyuyor mu , hayır.

 

Anna’nın babası ve üvey dayısı, eski ve deneyimli oyunculardı. Dolayısıyla diziye renk kattılar. Özellikle dayıyı  daha sonra Kim Rae Won’un eski dizilerinden birinde ikinci erkek olarak izledim. Aslında başta bir yerden gözüm ısırdı, ama nerden diye düşündüm durdum. Yirmili yaşlarının filmi. ( Love Story in Harvard ) Yakışıklı da bir çocuk. Dönüp Asianwiki’ye baktım ki, Aman Allah! Yahu insan nerelerden nerelere geliyor, keşke hep genç kalsak 🙂 Yok, olmuyorsa bari Koreliler gibi yaşlanalım  hiç olmazsa 🙂

Dayı 🙂 Lee Jung Jin

 

Bu da Love Story in Harvard‘dan :

 

Baba da şu :

 

 

 

 

 

 

Dizinin şer cephesinde Kim Kap Soo vardı. Çoğu dizide benzer rollerde gördüğümüz ajussi 🙂

Dizi sonu tahmin edilebilir biçimde bitti. Je Ha’nın bir ara “Öldürdüklerim sivil halktan değildi, askerdi.” diye kendisini aklamasına güleyim mi üzüleyim mi bilemedim. Zaten dizi başladıktan sonra da ölüm makinesi gibi çalıştı. Ama yine beyazlarını giyip Subway’de sandviç yiyerek sevgilisini öpen şirin çocuğa dönüştü. İş arkadaşlarının ( ! ) keytu kurtuldu diye zıplayıp sevinmelerini çok abartılı buldum. Böyle bir dizide abartılı bulduğun bir bu muydu diyeceksiniz, siz de haklısınız 🙂 Şapşal ChangWook askere gitmeden önce bir dizi daha çevirirse üniversiteli filan olsun, yanına da Park So Dam ya da Lee Sung Kyung gibi birini koyun. Nuna istiyoruz derseniz Seo Hyun Jin olsun , arada iki yaş var, ilginç bir kimya tutturabilirler. Arz ederim 🙂

Dizi müzikleri hoştu. Yoona’nın söylediği Amazing Grace’i de beğendim, şimdi iyi yaptığı işi de teslim etmek lazım.

 

 

 

You may also like...

2 Responses

  1. Bülent says:

    oo numara beş yıldız. Süper bir aksiyon dizi si Ayrıca hem erkek hem kadın oyuncular süperdi.

  2. Ezgi D. says:

    Tebrik ederim, tamamen benim takıldıgım noktalara takılıp belirtmişsiniz, yazıyı ben de yazsam aynen böyle yazardım heralde :)) (üslup farkı olurdu tabii 😀 ) Bu Yoona’ya uyuz oluyorum, hiç bir şekilde rol kabiliyeti yoktu ve zaten karakter de o kadar pasifti ki, deli etti beni. Resmen gelin beni kaçırın diyordu yani. Ben bile basroldeki ajumma’ya sempati beslemeye başlamıştım ama tabii ki Chang-wook’la shiplemiyorum.
    Bunların dışında yine kesinlikle katıldığım bir nokta Rania sahnesi. Yahu o kız Arap olamaz, bu 1. Ayrıca Müslüman bir inançla yetiştirilmiş bir kız, o kültürde büyümüş etmiş, nasıl bir evlilik teklifinde hemen öpüyor çocuğu? Dizi çektikleri kültürü bir araştırsalarmış keşke.
    Ve de o ramen sahnesi, yine aynı şeye takılmışız??? O kadar çileli bir hayat yaşayan, geçmişteki acılarını unutamamış bir adam, üstelik kızı da daha tanımıyor ve de sevmiyor, o hareketleri yapmaz, niye yapsın ki? Karakterle uyuşmuyor.
    Doğal olarak çok kopukluk vardı… Chang-wook yine döktürmüştü ama dizinin senaryosu ve çekimini beğenmedim malesef. Hele de İmparatoriçe Ki’den sonra bunu izleyince inanılmaz hayal kırıklığı oldu benim için..
    Saygılar. 🙂

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

%d bloggers like this: